O yaşlı adam elli yıldır kaçak içki imal etmekteydi.
- That old man had been making moonshine for fifty years.
Biraz kaçak içki ister misin?
- Would you like some moonshine?
Saçmalıklarından usandım.
- I've had enough of your nonsense.
Saçmalıklarından bıktım.
- I am fed up with your nonsense.
Ona uğraşmak anlamsız.
- It's nonsense to try that.
Tom anlamsız konuşuyordu.
- Tom was talking nonsense.
Onu dinleme, o saçma sapan konuşuyor.
- Don't listen to him, he's talking nonsense.
O çok saçma. Bir aptalın dışında ona kimse inanmaz.
- That's nonsense. Nobody but a fool would believe it.
Kısa bir süre sonra, o saçma sapan konuşmaya başladı.
- After a short while, he began to talk nonsense.
Onu dinleme, o saçma sapan konuşuyor.
- Don't listen to him, he's talking nonsense.
He was talking moonshine.
They watered down the moonshine.