monotonlaşma

listen to the pronunciation of monotonlaşma
Türkçe - İngilizce

monotonlaşma teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

monoton
monotonous

He seems to be oppressed by his monotonous daily life. - Monoton günlük yaşantısı yüzünden bunalmış gibi görünüyor.

I'm tired of this monotonous life. - Ben bu monoton hayattan bıktım.

monoton
monotone

He read the poem in a monotone. - O, şiiri monoton bir şekilde okudu.

Tom read out Mary's letter to us in a monotone voice. - Tom Mary'nin mektubunu bize monoton bir sesle okudu.

monoton
humdrum
monoton
drab
monoton
{s} pedestrian
monoton
prosaic
monoton
colorless
monoton
droning
monoton
soul-destroying
monoton
dull
monoton
stodgy
monoton
(Konuşma Dili) on an even keel
monoton
uniform
monoton
vapid
monoton
flat

The landscape was flat and monotonous. - Manzara tatsız ve monotondu.

monoton
monotonic
monoton
drudging
monoton
opaque
monoton
soul destroying
monoton
soulless
monoton
monotonous, dull, flat, humdrum, vapid tekdüze, yeknesak
monoton
monotony

What can we do to relieve the monotony? - Monotonluğu rahatlatmak için ne yapabiliriz?

Tom looks forward to his lunchtime run, to break up the monotony of his working day. - Çalışma günü monotonluğunu kırmak için Tom öğle vakti koşusuna can atıyor.

monotonlaşmak
flag
Türkçe - Türkçe
monotonlaşma