Belki bana geri döneceksin?
- Maybe you'll come back to me?
Belki bu dünya başka bir gezegenin cehennemi.
- Maybe this world is another planet's Hell.
Açlık insan güdülerinin belkide en güçlüsüdür.
- Hunger is perhaps the strongest of all human drives.
Yarın belki yağmur yağacak.
- It will rain perhaps tomorrow.
Belki onlar mutlu olabilirler.
- Maybe they can be happy.
Belki bir ressam olabilirim.
- Maybe I should become a painter.
Muhtemelen sadece bir tesadüftür.
- Perhaps it's just a coincidence.
Tom muhtemelen uyuyor.
- Perhaps Tom is sleeping.
Bir ihtimal bunu benim için çevirir misin?
- Could you perhaps translate that for me?