modified; limited; as, a qualified statement

listen to the pronunciation of modified; limited; as, a qualified statement
İngilizce - Türkçe

modified; limited; as, a qualified statement teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

qualified
kalifiye

Daha kalifiye birisini işe almış olmaları gerekiyordu. - They should have hired someone more qualified.

O, iş için kalifiye değil. - He is not qualified for the job.

qualified
nitelikli

Tom bir kalp cerrahı olmak için niteliklidir. - Tom is qualified to be a heart surgeon.

Tom bu iş için nitelikli. - Tom is qualified for this job.

qualified
vasıflı

Bunu yapmak için vasıflı tek kişiyim. - I'm the only one qualified to do this.

Daha vasıflı olduğumu düşünmüyor musun? - Don't you think I'm more qualified?

qualified
{s} kaliteli
qualified
sınırlı/nitelikli
qualified
{s} şartlı
qualified
kalifiye,v.nitele: adj.nitelikli
qualified
belirtili
qualified
{f} nitele

Guatemala bir defasında muz cumhuriyeti olarak nitelendirilmişti. - Guatemala was once qualified as a banana republic.

O bir doktor olarak nitelendirilir. - He is qualified as a doctor.

qualified
{s} yetkili
qualified
ehliyeti olan
qualified
nitelendirilmiş

Guatemala bir defasında muz cumhuriyeti olarak nitelendirilmişti. - Guatemala was once qualified as a banana republic.

qualified
(Askeri) EHLİYETLİ, EHLİYET DERECELİ, KALİFİYE: Bazı görev veya mevkilerde; bir silah, makine veya aleti kullanmada resmi bir ehliyet derecesine sahip olan kimse
qualified
{s} belgeli
qualified
(sıfat) nitelikli, kısıtlı, vasıflı, kaliteli, yetkili, yeterli, belgeli, şartlı
qualified
sınırlı
İngilizce - İngilizce
qualified
modified; limited; as, a qualified statement