Yaşlı kadın bana somurtkanlık ve güvensizlikle baktı.
- The old woman looked at me with surliness and mistrust.
Güvensizlik güvenliğin anasıdır.
- Mistrust is the mother of safety.
Yaşlı kadın bana öfkeyle ve kuşkuyla baktı.
- The old woman looked at me with surliness and mistrust.
Yaşlı kadın bana somurtkanlık ve güvensizlikle baktı.
- The old woman looked at me with surliness and mistrust.
Arkadaşlarımıza güvenmemek onlar tarafından aldatılmaktan daha aşağılayıcıdır.
- It is more ignominious to mistrust our friends than to be deceived by them.
Arkadaşlarımıza güvenmemek onlar tarafından aldatılmaktan daha aşağılayıcıdır.
- It is more ignominious to mistrust our friends than to be deceived by them.
Arkadaşlarımıza güvenmemek onlar tarafından aldatılmaktan daha aşağılayıcıdır.
- It is more ignominious to mistrust our friends than to be deceived by them.
... between our nations mistrust that cannot be wished away ...
... which threatens our allies and we're clear about mistrust ...