minnettar minnettar

listen to the pronunciation of minnettar minnettar
Türkçe - İngilizce

minnettar minnettar teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

minnettar
thankful

I am very thankful to you for your advice. - Tavsiyeniz için size çok minnettarım.

Being deeply thankful, he tried to express his thanks. - Derinden minnettar olduğu için, teşekkürlerini ifade etmeye çalıştı.

minnettar olmak
be grateful

What do you have to be grateful for? - Ne için minnettar olmak zorundasın?

What do I have to be grateful for? - Ne için minnettar olmak zorundayım?

minnettar
grateful

I am very grateful for your help. - Yardımın için çok minnettarım.

I'm grateful for the invitation. - Ben, davet için minnettarım.

minnettar olmak
appreciate
minnettar
obliged

I am much obliged to you for your kindness. - Ben nezaketin için sana çok minnettarım.

I'd be much obliged if you could give me a lift into town. - Beni kasabaya kadar götürebilirsen çok minnettar olurum.

minnettar
indebted
minnettar olmak
be indebted to smb
minnettar olmak
owe to
minnettar
Grateful, indebted, thankful, obliged, appreciative
minnettar kalmak
grateful to
minnettar
grateful (to); indebted (to)
minnettar
beholden

I will not be beholden to special interests. - Ben özel ilgilere minnettar olmayacağım.

He will not be beholden to special interests. - O özel ilgilere minnettar olmayacak.

minnettar
appreciatory
minnettar
appreciative

The crowd is appreciative. - Kalabalık minnettardır.

They were very appreciative. - Onlar çok minnettardı.

minnettar bir şekilde
thankfully
minnettar bir şekilde
indebtedly
minnettar bırakmak
oblige
minnettar kalmak
remain grateful
minnettar kılmak
oblige
minnettar olmak
be obliged
minnettar olmak
be under an obligation
minnettar olmak
to be obliged to sb
minnettar olmak
be obliged to
minnettar olmak
owe
minnettar olmak
be in smb.'s debt
minnettar olmayı gerektiren unsur
cause to be thankful
Türkçe - Türkçe

minnettar minnettar teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

minnettar
Birinden gördüğü iyiliğe karşı teşekkür borcu olan kimse, gönül borçlusu: "Beni de aranıza aldığınıza minnettarım."- H. Taner
minnettar
Birinden gördüğü iyiliğe karşı teşekkür borcu olan, gönül borçlusu
minnettar
(Osmanlı Dönemi) bir iyiliğe karşı minnet duyan, yük altında kalır gibi birisinin iyiliğine karşı mahcubiyet
minnettar minnettar