İyiliğini yaşadığım sürece unutmayacağım.
- I'll never forget your kindness as long as I live.
Bana iyi bir tavsiye verecek kadar nazikti.
- She was kind enough to give me good advice.
Bizi davet etmeniz büyük incelikti.
- It was kind of you to invite us.
Bana yardım etmen incelikti.
- It was kind of you to help me.
Leyla nazik, tatlı ve sevecendi.
- Layla was kind, sweet, and caring.
Bana biraz ödünç para verecek kadar nazikti.
- He was kind enough to lend me some money.
Onun nazik olduğunu söyledin ve o öyle.
- You said she was kind and so she is.
Tom ve Mary'nin bir çeşit sorunları var gibi görünüyor.
- Tom and Mary seem to be in some kind of trouble.
Gelişmeleri takip etmek için üç çeşit gazete okurum.
- I read three kind of newspapers in order to keep abreast with the times.
Özür dilerim. Aynı şekilde sana geri ödeyeceğim.
- I'm sorry, I'll pay you back in kind.
The years have been kind to Richard Gere, he ages well.