Bir otlakçı çalışma numarası yapmayan biridir.
- A bum is someone who doesn't pretend to work.
Tren istasyonunda bir serseri gördüm.
- I saw a bum at the train station.
Ben beş para etmez bir serseriyim.
- I'm a good-for-nothing bum.
Ben bütünüyle berbattım.
- I was totally bummed.
Onun sıska bir sakalı bozuk bir bacağı var.
- He has a scraggly beard and a bum leg.
Der Mann, der vor einer Stunde angerufen hat, war Frank.
- Mies, joka soitti tunti sitten, oli Frank.
Er ist ein schweigsamer Mann.
- Hän on vaitelias mies.
Ein Mensch ist so alt, wie er sich fühlt.
- Mies on niin vanha kuin hän tuntee olevansa.