Evde akıllı sayaç takılı.
- This house has a smart meter.
Gölet üç metre derinliğindedir.
- The pond is 3 meters deep.
Bina yüz metre yüksekliğindedir.
- The building is one hundred meters high.
Bu ağacın etrafı üç metre ölçülür.
- This tree measures three meters around.
Bir metre çapında ve iki metre derinliğinde bir çukur kazmak yaklaşık 2.5 saatimi aldı.
- It took me about two and a half hours to dig a hole one meter in diameter and two meters in depth.
Tom taksi şoförüne taksimetrenin söylediğinin iki katını ödedi.
- Tom paid the taxi driver twice what the meter said.
The 12-metre yachts ... can be sailed efficiently with four paid hands.
It is expected that the tsunami surge will be ten meters or less.
- Tsunami dalgalarının on metre ya da daha az olacağı beklenmektedir.
The bridge is thirty meters in width.
- Köprünün eni otuz metre.
Nothing prevents, when one has a wife, to have a mistress at the same time.
- Birinin bir karısı olduğunda, hiçbir şey aynı zamanda bir metres sahibi olmayı engellemez.
Dan killed his wife, Linda, to marry his mistress.
- Dan metresiyle evlenmek için karısı Linda'yı öldürdü.
The room's area is two and half square meters.
- Odanın alanı iki buçuk metre karedir.
Do you have a tape measure I could borrow?
- Ödünç alabileceğim bir şerit metren var mı?