Bana bir bıçak lazım.
- Ich brauche ein Messer.
Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.
- It's easy to cut cheese with a knife.
O, bıçakla parmağını kesti.
- He cut his finger with the knife.
Ekmeği kesmek için kullandığımız bıçak keskindi.
- The knife we used to cut the bread with was sharp.
Bu bıçak et kesmek için kullanılır.
- This knife is used to cut meat.
Not only cooks carry long knives.
- Es sind nicht alle Köche, die lange Messer tragen.
Whose knives are these? They are the butcher's.
- „Von wem sind diese Messer?“ — „Sie gehören dem Fleischer.“