We have a colleague in Spain.
- İspanya'da bir meslektaşımız var.
My colleagues welcomed me very warmly.
- Meslektaşlarım beni çok sıcak karşıladı.
I talked to my coworkers about it.
- Onun hakkında meslektaşlarımla konuştum.
Mary slept with a coworker.
- Mary bir meslektaşı ile uyudu.
She trusted a co-worker.
- O bir meslektaşa güvendi.
Sami made fun of his female co-workers.
- Sami, kadın meslektaşlarıyla dalga geçti.