mesafe

listen to the pronunciation of mesafe
Türkçe - İngilizce
distance

He is used to walking long distances. - O uzun mesafe yürümeye alışkın.

The school is within walking distance of my house. - Okul evimin yürüme mesafesi içerisindedir.

range

He fired at point blank range. - O, çok kısa mesafeden ateş etti.

Layla shot Sami at close range. - Leyla yakın mesafeden Sami'yi vurdu.

spacing
dimension
(Havacılık) clearance
distant

Tom is cold, distant and arrogant. - Tom soğukkanlı, mesafeli ve kibirli.

This did not satisfy Mary, and the relationship between them became more distant. - Bu, Mary'yi tatmin etmedi, onlar arasındaki ilişki daha mesafeli oldu.

(Havacılık) chainage
shoot
breadth
distance, space, interval
way

The station is a little way off. - İstasyon az bir mesafede.

We've come a long way since then. - O zamandan beri büyük mesafe kaydettik.

space

The individual stars in a constellation may appear to be very close to each other, but in fact they can be separated by huge distances in space and have no real connection to each other at all. - Bir takım yıldızındaki bireysel yıldızlar birbirlerine çok yakın görünebilir fakat aslında onlar uzayda büyük mesafelerle ayrılabilir ve birbirleriyle hiç gerçek bağlantısı yoktur.

The effect of gravity extends from each object out into space in all directions, and for an infinite distance. - Yer çekimi etkisi her nesneden uzaya doğru her yönde ve sonsuz bir mesafede uzanır.

margin
remove
span
interval
journey
ways
mesafe almak
progress
mesafe düzeltmesi
(Askeri) range correction
mesafe katetmek
gain ground
mesafe katetmek
progress
mesafe tanzimi
(Askeri) range adjustment
mesafe tayini
(Askeri) range determination
mesafe taşı
milestone
mesafe uzaklık
distance
mesafe yan minkalesi
(Askeri) range deflection protractor
mesafe ölçer
(Avcılık) range finder
mesafe ölçme cihazı
(Havacılık) distance measuring equipment
mesafe almak
get far
mesafe ayar levhası
distance plate
mesafe ayarı
(Askeri) range calibration
mesafe açısı
(Otomotiv) cylinder bank angling
mesafe bağlama
(Askeri) range setting
mesafe belirlemek
take the range
mesafe burcu
(Otomotiv) spacer collar
mesafe cetveli
(Askeri) range table
mesafe cetveli
(Askeri) plotting scale
mesafe diski
(Askeri) range disk
mesafe düzeltme aleti
(Askeri) percentage corrector
mesafe düzeltme levhası
(Askeri) range correction board
mesafe düzeltme miktarı
(Askeri) range corrector setting
mesafe farkı
(Askeri) range difference
mesafe genişliği
(İnşaat) clearance width
mesafe ihtimal hatası
(Askeri) range probable error
mesafe inhirafı
(Askeri) range deviation
mesafe işaret farı
(Havacılık) en route marker beacon
mesafe k emsali
(Askeri) range k
mesafe kadranı
(Askeri) range quadrant
mesafe kartı
(Askeri) range indicator
mesafe katetmek
log
mesafe katetmiş
far
mesafe katsayısı
(Askeri) speedometer multiplier
mesafe koyma
aloofness
mesafe koymak
hold off
mesafe kısıtı
(Askeri) distance limit
mesafe kıymetlendirmesi
(Askeri) range sensing
mesafe levhası
(Askeri) range board
mesafe oranı
clearance fraction
mesafe rüzgarı
(Askeri) range wind
mesafe saati
cyclometer
mesafe sapması
(Askeri) range deviation
mesafe skalası
(Askeri) range scale
mesafe süresi
(Askeri) time distance
mesafe t aleti
(Askeri) range rake
mesafe tablosu
distance table
mesafe tablosu
(Askeri) range table
mesafe tahmin etmek
(Askeri) estimate distance
mesafe tahmini
(Askeri) range estimation
mesafe talimini
(Askeri) range estimation
mesafe tamburası
(Askeri) range drum
mesafe tayini
ranging
mesafe tutma halkası
distance ring
mesafe tutucu demir
tie spacer
mesafe tutucu kovan
distance sleeve
mesafe ölçme sistemi
(Askeri) range finder system
mesafe ölçü tekerleği
measuring wheel
mesafe ölçüm cihazı
(Havacılık) distance measuring equipmen
mesafe ölçüm cihazı
(Askeri) distance measuring equipment
arada mesafe bırakmak
hold at bay
hassas mesafe
(Askeri) vulnerable range
sosyal mesafe
(Pisikoloji, Ruhbilim) social distance
yatay mesafe
horizontal distance
araya mesafe koyma
distance
mesafeler
distance
arada mesafe bulundurmak
(deyim) keep aloof
belli mesafe atışı
(Askeri) known distance firing
bir adımlık mesafe
stride
bireysel mesafe
(Pisikoloji, Ruhbilim) individual distance
derin mesafe
deep space
dingil arası mesafe
(Otomotiv) wheelbase
eksenel mesafe
axial distance
elin yetişeceği mesafe
arm's reach
kuzeye doğru katedilen mesafe
northing
kıl kadar mesafe
hairbreadth
kısa mesafe
short-range
kısa mesafe
piece
kısa mesafe
spell
kısa mesafe kalkış ve inişi
(Askeri) short takeoff and landing
kısa mesafe koşucusu
sprinter
kısa mesafe taşımacılığı
short haul
lazer hedef bildirici/mesafe tayin edici
(Askeri) laser target designator/ranger
lazer mesafe ölçücü
(Askeri) laser range finder
lazerli mesafe tayin edici / bulucu
(Askeri) laser range finder/detector
lazerli mesafe tayin edici-bulucu
(Askeri) laser range finder-detector
ses kayıt ve mesafe tespiti
(Askeri) sound fixing and ranging
tesirli mesafe
effective range
uzak mesafe kara taarruz füzesi
(Askeri) stand-off land attack misilse
uzun mesafe
long-distance
uzun mesafe hava seyrüsefer yardımı
(Askeri) long-range aid to navigation
uzun mesafe hedefi
(okçuluk) rover
uzun mesafe koşucusu
distance runner
uzun mesafe koşusu
marathon
uzun mesafe yarışı
distance race
yürünecek mesafe
walk
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) Bir nevi uzaklık ölçme usul
(Osmanlı Dönemi) Ara
(Osmanlı Dönemi) Uzaklık. Uzunluk
İlişkilerde çok içten olmama durumu, resmiyet
Ara, uzaklık: "Beş kilometrelik mesafede yine konuşmadık."- R. H. Karay. İlişkilerde çok içten olmama durumu, resmiyet
(Osmanlı Dönemi) uzaklık
(Osmanlı Dönemi) MENZİL
kısa mesafe
Uzaklığı az olan
mesafe