merkezler

listen to the pronunciation of merkezler
Türkçe - İngilizce
(Bilgisayar) sites
We often use this word to describe peoples pages on the internet Because the internet is all over the world, when you look at someones internet pages, it is like you are visiting them, and so you are going to their site!
plural of site
[n, pl] places or locations; for example an archaeological site is a place where human activities took place and a paleontological site is place where pant or animal fossils are present
Total Unique SitesThe number of different domains and users that used your site during the reporting period This number represents the number of unique visitors that have been to your site
Locations that contain fossil or archaeological evidence of human presence
Each request made to the server comes from a unique 'site', which can be referenced by a name or ultimately, an IP address The 'sites' number shows how many unique IP addresses made requests to the server during the reporting time period This DOES NOT mean the number of unique individual users (real people) that visited, which is impossible to determine using just logs and the HTTP protocol (however, this number might be about as close as you will get)
merkez
centre

The post office is in the town centre. - Postane şehir merkezinde.

The supermassive black hole at the centre of the galaxy remained a mystery for thousands of years... - Galaksinin merkezindeki çok büyük kara delik binlerce yıl bir gizem olarak kaldı.

merkez
headquarters

Tom was arrested and immediately taken to headquarters. - Tom tutuklandı ve hemen merkeze götürüldü.

The corporate headquarters is in Los Angeles. - Şirket merkezi Los Angeles'ta.

merkez
center

The eye of a hurricane is its center. - Bir kasırganın gözü onun merkezidir.

The bus will take you to the center of the city. - Otobüs seni şehir merkezine götürecek.

merkez
heart
merkez
{i} hub

The US Department of Agriculture established seven new “regional climate hubs” to help farmers and ranchers adapt their operations to a changing climate. - ABD Tarım Bakanlığı çiftçilerin ve çiftlik sahiplerinin işletmelerini değişen iklime uyarlamalarına yardımcı olmak için yedi yeni bölgesel iklim merkezi kurdu.

Do you come from your hub? - Kendi merkezinizden mi geliyorsun?

merkez
focal
merkez
navel
merkez
bosom
merkez
registered office
merkez
home base
merkez
hub of
merkez
nerve center
merkez
center point

Every beloved object is the center point of a paradise. - Her sevgili nesne, bir cennetin merkez noktasıdır.

merkez
administrative centre
merkez
core
merkez
central

My office is in the central area of the city. - Ofisim kentin merkezinde.

Is the central heating warm enough in the winter? - Merkezi ısıtma kışın yeterince ısıtıyor mu?

merkez
omphalos
merkez
central office
merkez
base

Corsairfly is an airline based in Paris. - Corsairfly, Paris merkezli bir havayoludur.

Our company's base is in Tokyo. - Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır.

merkez
seat
merkez
centrum
merkez
station

The next stop is Berlin Central Station. - Bir sonraki durak Berlin Merkez İstasyonu

There is a station in the center of the city. - Şehrin merkezinde bir istasyon var.

merkez
kentron
merkez
focus
merkez
arterial
merkez
chief office
merkez
artery
merkez
head office

In our head office, we have two meeting rooms. - Bizim merkez ofisimizde iki tane toplantı salonumuz var.

He was transferred to the head office in Tokyo. - O Tokyo'daki merkeze transfer edildi.

merkez
centric
merkez
centrically
merkez
centrical
merkez
centerline
merkez
on center
merkez
center on
merkez
headquarters, main office (of a firm)
merkez
centre [Brit.]
merkez
(Hukuk) centre, registered office, seat, headquarters
merkez
governmental administrative center (for a region)
merkez
centre, center; headquarters, central office, head office; administrative centre; police station karakol
merkez
origin
merkez
center (centre)
merkez
hotbed
merkez
root
merkez
omphaloe
merkez
center,centre
merkez
exchange

New York is the center of the stock exchange in America. - New York Amerika'da borsanın merkezidir.

Türkçe - Türkçe

merkezler teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

MERKEZ
(Osmanlı Dönemi) Geo: Dairenin orta noktası. Çaplarının kesim noktası
MERKEZ
(Osmanlı Dönemi) Şubeleri bulunan bir teşkilâtın idâre olunduğu ve emir veren yeri, makamı. Bir şeyin en işlek yeri. Teşkilât olan yerin en yüksek makamı
MERKEZ
(Osmanlı Dönemi) (Rekz. den) Bir şeyin ortası. Vasat. Yol. Durum, vaziyet. Hal, suret
Merkez
üs
Merkez
özek
Merkez
(Osmanlı Dönemi) KÜRSİ
merkez
Bir kapalı eğrinin veya bazı çokgenlerde köşegenlerin kesişme noktası
merkez
Bir dairenin veya bir küre yüzeyinin her noktasından aynı uzaklıkta bulunan iç nokta, özek
merkez
Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer
merkez
Biçim, durum, yol
merkez
(Osmanlı Dönemi) bir şeyin ortası, bir şeyin en işlek yeri
merkez
Polis karakolu
merkez
Polis karakolu: "Sizi merkezimize gönderip tevkif ettireceğim."- A.Gündüz
merkez
Bir ülkenin, bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri
merkez
Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer: "İki harp esnasında, burası kolay kazançların, vurgunculuğun en işlek merkezlerinden biriydi."- Y. K. Karaosmanoğlu
merkez
Belirli bir yerin ortası
merkez
Bir işin öğretildiği yer
merkezler