merkezî teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- merkezi
- central
Central nervous system consists of brain, cerebellum, medulla oblongata and spinal cord.
- Merkezî sinir sistemi beyin, beyincik, omurilik soğanı ve omurilikten oluşur.
My office is in the central area of the city.
- Ofisim kentin merkezinde.
- merkez
- centre
The supermassive black hole at the centre of the galaxy remained a mystery for thousands of years...
- Galaksinin merkezindeki çok büyük kara delik binlerce yıl bir gizem olarak kaldı.
The post office is in the town centre.
- Postane şehir merkezinde.
- merkez
- headquarters
The corporate headquarters is in Los Angeles.
- Şirket merkezi Los Angeles'ta.
Our company's headquarters are in Tokyo.
- Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır.
- merkez
- center
The station is in the center of the city.
- İstasyon, şehir merkezindedir.
The bus will take you to the center of the city.
- Otobüs seni şehir merkezine götürecek.
- merkez
- heart
- merkezi
- (Ticaret) centralized
- merkezi
- pivotal
- merkezi
- central, pertaining to or situated near a center
- merkezi
- centrical
- merkezi
- centrically
- merkezi
- central, centric
- merkezi
- centric
- merkezi
- (Hukuk) inner
- merkezi işlem
- (Tıp) centralized procedure
- merkezi işleme
- (Bilgisayar) centralized processing
- merkezi kilit
- (Otomotiv) power door locks
- merkezi kilit
- central locking
- merkezi mutfak
- central kitchen
- merkezi sistem
- (Bilgisayar) host system
- merkezi yönetim
- centralized management
- merkezi çubuk
- (Bilgisayar) center strip
- merkezi idare
- Centralized administration
- merkezi işlem birimi
- central processing unit
- Merkezi Acil Durum Döner Sermayesi (Birleşmiş Milletler)
- (Askeri) Central Emergency Revolving Fund (UN)
- Merkezi Antlaşma Örgütü
- (Hukuk) Central Treaty Organization (CENTO)
- Merkezi Güvenlik Sistemi Başkanı
- (Askeri) Chief, Central Security Service
- Merkezi Haber Alma Örgütü
- (Hukuk) Central Intelligence Agency (CIA)
- Merkezi Müşterek Morg İşleri Ofisi; müşterek morg işleri ofisi Başkanı
- (Askeri) Central Joint Mortuary Affairs Office; Chief, joint mortuary affairs office
- Merkezi Ölçü ve İşaret İstihbaratı Teşkilatı; sağlık dairesi başkanı; baş askeri
- (Askeri) Central Measurement and Signature Intelligence (MASINT) Organization; chief medical officer; chief military observer; civil-military operations; collections management office(r); configuration management office
- Merkezi İstihbarat (Askeri Destek) Başkan Yardımcısı
- (Askeri) Associate Director of Central Intelligence for Military Support
- Merkezi İstihbarat Başkanı Direktifi
- (Askeri) Director of Central Intelligence Directive
- Merkezi İstihbarat Başkanı Yardımcısı (CIA)
- (Askeri) Deputy Director of Central Intelligence (CIA)
- Merkezi İstihbarat Başkanı; çift kanallı dolaşım
- (Askeri) Director of Central Intelligence; dual channel interchange
- Merkezi İstihbarat Birimi
- (Askeri) Central Intelligence Agency
- merkezi açı
- central angle
- merkezi batarya hattı terminal ünitesi
- (Askeri) common battery line terminal unit
- merkezi birim
- (Askeri) central unit
- merkezi cisim
- (Biyoloji) central body
- merkezi denetim birimi
- central control unit
- merkezi grup
- inner circle
- merkezi görme
- (Pisikoloji, Ruhbilim) central vision
- merkezi güney
- south central
- merkezi güvenlik servisi; muharebe hizmet desteği; muhabere alt sistemi; satıh a
- (Askeri) central security service; combat service support; communications subsystem; coordinator surface search
- merkezi hedefleme destek kadrosu
- (Askeri) central targeting support staff
- merkezi hükümet
- (Hukuk) central government
- merkezi işlem birimi (MİB)
- (Askeri) central processing unit
- merkezi işlemci
- central processor
- merkezi işlemci grubu; Amfibi Grup Komutanı; Muhtemel Durum Planlama Rehberi
- (Askeri) central processor group; Commander, Amphibious Group; Contingency Planning Guidance
- merkezi kabul ve gönderme noktası
- (Askeri) centralized receiving and shipping point
- merkezi kaynak tescili; Muharip Komutanlık Başkomutanının (CINC) özet raporu; ko
- (Askeri) central source registry; commander in chief's (CINC's) summary report; commander's summary report; controlled supply rate
- merkezi kilitleme
- central locking
- merkezi klima
- central air conditioner
- merkezi komuta
- (Askeri) central command
- merkezi koni
- (Çevre) central cone
- merkezi kontrol
- central control
- merkezi kontrol gemisi; konteyner kontrol bölgesi
- (Askeri) central control ship; container control site
- merkezi kontrol subayı; muharebe yük subayı
- (Askeri) central control officer; combat cargo officer
- merkezi kur
- (Hukuk) central exchange rate
- merkezi kuvvet
- central force
- merkezi küme
- (Otomotiv) center stack
- merkezi makam
- (Hukuk) central authority
- merkezi new york'ta olan şirket
- a New York based company
- merkezi nokta
- central point
- merkezi nüve
- central core
- merkezi odak
- (Bilgisayar) center focus
- merkezi olarak
- centrally
- merkezi olmayan otomatik hizmet destek sistemi
- (Askeri) decentralized automated service support system
- merkezi olmayan otomatil hizmet destek sistemi
- (Askeri) decentralized automated service support system
- merkezi organ
- central organ
- merkezi savaş
- (Askeri) central war
- merkezi sinir sistemi
- central nervous system
- merkezi takas
- (Ticaret) central settlement
- merkezi yağlama
- central lubrication
- merkezi yer
- neighborhood
- merkezi yer
- neighbourhood [Brit.]
- merkezi yol
- (Tıp) central route
- merkezi çark
- sun wheel
- merkezi ısıtma
- district heating
- merkezi şaft
- central shaft
- merkezi şehir
- central city
- Meteoroloji Ve Oşinografi (METOC) Tahmin Merkezi; çok uluslu kuvvet komutanı
- (Askeri) Meteorological and Oceanographic (METOC) Forecast Center; multinational force commander
- Meteoroloji Ve Oşinografi Merkezi (METOC) yardım isteği
- (Askeri) METOC assistance request
- mesaj merkezi kontrolleri
- (Otomotiv) message center controls
- mesnet merkezi
- (İnşaat) point of support
- mesnet merkezi
- (İnşaat) center of motion
- meteoroloji merkezi
- (Meteoroloji) meteorological office
- meteoroloji merkezi
- (Askeri) weather centre
- merkez
- {i} hub
Zurich is considered to be a major financial hub.
- Zürih önemli bir finans merkezi olarak kabul edilir.
Do you come from your hub?
- Kendi merkezinizden mi geliyorsun?
- alışveriş merkezi
- mall
Is there a bus that goes to the mall?
- Alışveriş merkezine giden bir otobüs var mı?
I've been to the mall.
- Alışveriş merkezine gittim.
- ışıma merkezi
- radiant
- merkez
- focal
- merkez
- navel
- şehir merkezi
- town
Our office is located in the center of the town.
- Ofisimiz şehir merkezinde bulunuyor.
The post office is in the town centre.
- Postane şehir merkezinde.
- merkez
- bosom
- asker alma merkezi
- (Askeri) recruiting station
- bildirim merkezi
- notification centre
- binicilik merkezi
- riding centre
- cazibe merkezi
- centre of attraction
- cazibe merkezi
- attraction center
- celp ve sevk merkezi
- (Askeri) reception centre
- fuar merkezi
- exhibition centre
- güzellik merkezi
- beauty salon
- güzellik merkezi
- beauty parlour
- haber merkezi
- news center
- haber merkezi
- news desk
- ilgi merkezi
- focal point
- ilgi merkezi
- limelight
- itfaiye merkezi
- engine house
- kayma merkezi
- shear center
- kent merkezi
- (Çevre) city core
- kent merkezi
- city centre
- kent merkezi
- downtown
- konferans merkezi
- conference center
- kongre merkezi
- (Turizm) congress center
- kriz yönetim merkezi
- (Askeri) crisis management centre
- kuvvet merkezi
- (Matematik) radical center
- merkez
- registered office
- merkez
- home base
- merkez
- hub of
- merkez
- nerve center
- merkez
- center point
Every beloved object is the center point of a paradise.
- Her sevgili nesne, bir cennetin merkez noktasıdır.
- merkez
- administrative centre
- merkez
- core
- merkez
- central
My office is in the central area of the city.
- Ofisim kentin merkezinde.
Would you please meet me at Yaesu central gate of Tokyo Station on Monday, May 10th at 3:00 p.m.?
- On Mayıs öğleden sonra üçte, pazartesi gün beni Tokyo İstasyonunun Yaesu merkez kapısında karşılar mısın?
- odak merkezi
- (Askeri) focal centre
- outlet merkezi
- (Ticaret) outlet center
- saha kontrol merkezi
- (Askeri) area control centre
- sanat merkezi
- art center
- sevk işlem merkezi
- (Askeri) processing centre
- spor merkezi
- sport center
- tatil merkezi
- (Turizm) holiday centre
- tedavi merkezi
- (Tıp) treatment centre
- torna merkezi
- (Mekanik) center
- trafo merkezi
- (Elektrik, Elektronik) substation
- turizm merkezi
- tourist center
- turizm merkezi
- (Turizm) tourism center
- ulusal kasırga merkezi
- (Meteoroloji) national hurricane center
- yönetim merkezi
- central office
- yönetim merkezi
- headquarters
- yönetim merkezi
- control center
- yönetim merkezi
- main office
- yönetim merkezi
- head office
- üretim merkezi
- production line
- merkez
- omphalos
- merkez
- central office
- merkez
- base
Corsairfly is an airline based in Paris.
- Corsairfly, Paris merkezli bir havayoludur.
Our company's base is in Tokyo.
- Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır.
- merkez
- seat
- merkez
- centrum
- merkez
- station
There is a station in the center of the city.
- Şehrin merkezinde bir istasyon var.
The next stop is Berlin Central Station.
- Bir sonraki durak Berlin Merkez İstasyonu
- merkez
- kentron
- merkez
- focus
- merkez
- arterial
- merkez
- chief office
- merkez
- artery
- merkezi
- focal
- alişveriş merkezi
- shopping center
- ana çocuk sağlığı merkezi
- center for maternal and infant health
- ana çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezi
- mother and child care and family planning center
- araştırmalar merkezi
- center of studies/researches
- ağırlık merkezi
- Center of gravity
- merkez
- head office
Our head office is in Boston.
- Bizim genel merkezimiz Boston'dadır.
Our new head office is in Tokyo.
- Yeni merkezimiz Tokyoda'dır.
- merkez
- centric
- merkez
- centrically
- merkez
- centrical
- merkez
- centerline
- merkez
- on center
- merkez
- center on
- merkezi
- to center
- merkezi
- centred
- rehabilitasyon merkezi
- Rehabilitation center, rehab center
- tıp merkezi
- medical center
- AB Organları Tercüme Merkezi
- (Hukuk) Translation Center forthe Bodies of theEuropean Union
- Birleşik Devletler Ulusal Merkezi Büro
- (Askeri) United States National Central Bureau (INTERPOL)
- Cheyenne Dağı Harekat Merkezi; sivil-askeri harekat merkezi
- (Askeri) Cheyenne Mountain Operations Center; civil-military operations center
- Deniz Kuvvetleri Pasifik Meteoroloji Ve Oşinografi Merkezi
- (Askeri) Naval Pacific Meteorology and Oceanography Center
- Federal Yasa Uygulama Eğitim Merkezi
- (Askeri) Federal Law Enforcement Training Center
- Hava Kuvvetleri Muharebe İklim Bilimi Merkezi
- (Askeri) Air Force Combat Climatology Center
- Küresel Uydu Muhabere Destek Merkezi
- (Askeri) Global Satellite Communications Support Center
- Müşterek Muharip Merkezi
- (Askeri) Joint Warfighting Center
- Müşterek İstihbarat Merkezi Komutanı
- (Askeri) Commander, Joint Intelligence Center
- Müşterekterek Karargah Bilgi Hizmet Merkezi
- (Askeri) Joint Staff Information Service Center
- Savunma İstihbarat Analiz Merkezi
- (Askeri) Defense Intelligence Analysis Center
- alışveriş merkezi
- shopping centre
- araştırma merkezi
- research center
- bilgi koordinasyon merkezi; istihbarat koordinasyon merkezi (USCG); Eyaletler Ar
- (Askeri) information coordination center; intelligence coordination center (USCG); Interstate Commerce Commission
- birlik taktik harekat merkezi
- (Askeri) corps tactical operations center
- deprem merkezi
- epicenter
- deprem merkezi
- epicentrum
- dikkat merkezi
- center of attraction
- erken harekat kabiliyeti; acil durum harekatları merkezi
- (Askeri) early operational capability; emergency operations center
- geri bölge harekat merkezi; bölge hava harekat merkezi
- (Askeri) rear area operations center; regional air operations center
- hasar kontrol merkezi; intikal kontrol merkezi
- (Askeri) damage control center; deployment control center
- hasta intikal ihtiyaçları merkezi
- (Askeri) patient movement requirements center
- hava limanı kontrol merkezi; yedek işleme ve korelasyon merkezi
- (Askeri) aerial port control center; alternate processing and correlation center
- hava taktik harekat merkezi; hava terminal harekat merkezi
- (Askeri) air tactical operations center; air terminal operations center
- hava-uzay harekat merkezi; Kara Kuvvetleri harekat merkezi
- (Askeri) aerospace operations center; Army operations center
- ilgi merkezi
- center of interest
- ilk yardım merkezi
- first-aid station
- irtibat yolları; lojistik harekat merkezi
- (Askeri) line of communications; logistics operations center
- itfaiye merkezi
- fire station
- kalp merkezi
- (Anatomi) cardiac center
- kariyer hava trafik kontrol merkezi
- (Askeri) carrier air traffic control center
- kent merkezi
- business quarter
- kent merkezi
- central city
- komuta merkezi işleme ve görüntüleme merkezi
- (Askeri) command center processing and display system
- liman savunma komutanı; helikopter idare merkezi
- (Askeri) harbor defense commander; helicopter direction center
- merkez
- headquarters, main office (of a firm)
- merkez
- centre [Brit.]
- merkez
- (Hukuk) centre, registered office, seat, headquarters
- merkez
- governmental administrative center (for a region)
- merkez
- centre, center; headquarters, central office, head office; administrative centre; police station karakol
- merkez
- origin
- merkez
- center (centre)
- merkez
- hotbed
- merkez
- root
- merkez
- omphaloe
- merkez
- center,centre
- merkez
- exchange
New York is the center of the stock exchange in America.
- New York Amerika'da borsanın merkezidir.
- muharebe bilgi merkezi; muharebe istihbarat merkezi (Deniz Piyadeleri Sınıfı); b
- (Askeri) combat information center; combat intelligence center (Marine Corps); combined intelligence center; communications interface controller; content indicator code; counterintelligence center
- muharebe hava harekat merkezi; Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi
- (Askeri) combat air operations center; combined air operations center