Defense lawyers appealed for mercy.
- Savunma avukatları merhamet için yalvardılar.
He pleaded with the judge for mercy.
- Merhamet için yargıca yalvardı.
The more you suffer in life, the more compassionate you become.
- Hayatta ne kadar acı çekersen, o kadar merhametli olursun.
You have to show compassion to your girl.
- Kız arkadaşına merhamet göstermek zorundasın.
I'll never ask for clemency.
- Asla merhamet istemeyeceğim.
Don't expect charity from them.
- Onlardan merhamet bekleme.
I felt pity for the boy.
- Ben çocuk için merhamet hissettim.
Tom doesn't want pity.
- Tom merhamet istemiyor.