Bu birleşme konusunda kaygılıyım.
- I'm concerned about this merger.
Birleşme her şeyi bozduğundan beri ofis altüst oldu.
- The office has been topsy-turvy since the merger upset everything.
Şirket birleşmeler ve diğer fırsatlar üzerinde çalışmak için 25 yeni ortak ekledi.
- The firm has added 25 new associates to work on mergers and other deals.
Club mergers reduced the number of teams by half.