merely, only, nakedly, openly

listen to the pronunciation of merely, only, nakedly, openly
İngilizce - Türkçe

merely, only, nakedly, openly teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

barely
zar zor

Tom zar zor nefes alıyor. - Tom is barely breathing.

Tom her zaman öyle kısık sesle konuşur ki ne söylediğini ben zar zor anlayabiliyorum. - Tom always speaks in such a low voice that I can barely understand what he says.

barely
ancak

Bazen içecek çok fazla şey ancak yeterlidir. - Sometimes too much to drink is barely enough.

Ancak sabah kahvaltısı için yeterli ekmeğimiz var. - We have barely enough bread for breakfast.

barely
hemen hemen hiç

Leyla ve Sami birbirlerini hemen hemen hiç tanımıyorlardı. - Layla and Sami barely knew each other.

Burada hemen hemen hiç yağmur yağmaz. - It barely ever rains here.

barely
z. ancak, güçbela
barely
çok az

Bir saatten daha fazla bir süredir burada bekliyoruz ve sıra çok az hareket etti. - We've been standing here for more than an hour and the line has barely moved.

Tom çok çok az ilgileniyor gibi görünüyor. - Tom seems to be barely paying attention.

barely
çok çok az

Tom çok çok az ilgileniyor gibi görünüyor. - Tom seems to be barely paying attention.

barely
dar
barely
zoraki
barely
dar darına
barely
gücü gücüne
barely
hemen hemen

Şehri hemen hemen hiç bilmiyorum. - I barely know the city.

Leyla ve Sami birbirlerini hemen hemen hiç tanımıyorlardı. - Layla and Sami barely knew each other.

barely
açıkça
barely
kıtı kıtına
barely
güçbelâ

Bunu güçbela zamanında yaptım. - I barely made it on time.

barely
anca

Tom ancak kirasını ödeyebiliyor. - Tom can barely pay his rent.

Büyükçe bir sandalye, ama kapı aralığından anca geçer. - It's a biggish chair, but it'll just barely fit through the doorway.

barely
gizlemeden
barely
yalın bir şekilde/ancak
İngilizce - İngilizce
{a} barely
merely, only, nakedly, openly