merdivenler

listen to the pronunciation of merdivenler
Türkçe - İngilizce
stairs

Tom ran down the stairs. - Tom merdivenlerden aşağıya koştu.

Tom Skeleton, the ancient stage doorkeeper, sat in his battered armchair, listening as the actors came up the stone stairs from their dressing rooms. - Tarihi sahne kapıcısı, Tom Skeleton, eskimiş koltuğunda oturdu, aktörlerin soyunma odalarından taş merdivenlerden yukarı gelirken dinledi.

plural form of stair
The on-line statutory reference system which contains the text of the ORS and measures for the current legislative session
a way of access consisting of a set of steps
{i} flight of stairs; set of steps
a contiguous set of steps connecting two floors
plural of stair
Standard Automated Inventory and Referral System STAIRS is an automated inventory and referral system that uses a commercial off-the-shelf software product called Resumix, and other information systems technology such as scanning, optical character recognition, artificial intelligence, interactive voice response (IVR), and the Internet It eliminates most paper and many manual processes involved in the acceptance and referral of internal and external candidates for positions See also Career Development
merdiven
{i} ladder

Tom climbed up the ladder to the roof of the garage. - Tom garajın çatısına merdivenle tırmandı.

She fell down the ladder. - O, merdivenden düştü.

merdiven
stairs

There's somebody coming up the stairs. - Merdivenlerden yukarı gelen birisi var.

She was coming down the stairs. - O, merdivenlerden aşağıya geliyordu.

merdiven
{i} staircase

Tom carefully climbed up the rickety staircase. - Tom cılız merdivene dikkatlice tırmandı.

When I was a child, I used to like sliding down the staircase banister. - Çocukken merdivenden kaymak hoşuma giderdi.

merdiven
stair

She was coming down the stairs. - O, merdivenlerden aşağıya geliyordu.

Tom ran down the stairs. - Tom merdivenlerden aşağıya koştu.

merdiven
stairs, staircase, stairway; (portatif) ladder, stepladder, steps
merdiven
escalator

The escalator suddenly stopped. - Yürüyen merdiven aniden durdu.

The people who are not in a hurry stand on the right side of the escalator. - Acelesi olmayan insanlar yürüyen merdivenin sağ tarafında durur.

merdiven
{i} Steps

Tom ran up the steps. - Tom merdivenlerden yukarı koştu.

In case of a fire, use the steps. - Bir yangın durumunda, merdivenleri kullanın.

merdiven
step
merdiven
unimpaired
merdiven
stepladder
merdiven
scale
merdiven
stairway

In an emergency, use the stairway, not the elevator. - Acil bir durumda, asansörü değil merdiveni kullanın.

In case of a fire, use this emergency stairway. - Bir yangın durumunda, bu acil merdivenini kullanın.

hareketli merdivenler
(Havacılık) movable steps
iki kat arasındaki merdivenler
flight of stairs
merdiven
(a flight of) steps; stairs, staircase
Türkçe - Türkçe

merdivenler teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

MERDİVEN
(Osmanlı Dönemi) Bak: Nerdbân
merdiven
Bir yere çıkmaya veya bir yerden inmeye yarayan basamaklar dizisi: "Bu merdivenleri yapıldığı günden beri bu kadar telaşla çıkmamışımdır."- Y. Z. Ortaç
Merdiven
bedel
Merdiven
(Osmanlı Dönemi) PELLE
Merdiven
keben
Merdiven
madıman
Merdiven
sürgü
Merdiven
mirkat
Merdiven
basak
Merdiven
iskala
merdiven
Bir yere çıkmaya veya bir yerden inmeye yarayan basamaklar dizisi
merdivenler