merak etmeyerek

listen to the pronunciation of merak etmeyerek
Türkçe - İngilizce
incuriously
In an incurious manner
In an curious manner
merak et
{f} wonder

She wondered where Sam was and what he was doing. - Sam'in nerede olduğunu ve ne yaptığını merak etti.

I've always wondered what it'd be like to have siblings. - Ben her zaman kardeşlere sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu hep merak ettim.

merak et
{f} wondering

Tom can't help wondering why Mary changed her mind. - Tom, Mary'nin fikrini niçin değiştirdiğini merak etmekten kendini alamıyor.

Tom can't help wondering whether he would have been better off if he had gone to college. - Tom üniversiteye gitseydi daha varlıklı olup olmayacağını merak etmekten kendini alamıyor.

merak et
wonder about

That's something people wonder about. - Bu, insanların hakkında merak ettiği bir şey.