merak etmek

listen to the pronunciation of merak etmek
Türkçe - İngilizce
wonder

Tom couldn't help but wonder if everybody was safe. - Tom herkesin güvende olup olmadığını merak etmekten kendini alamadı.

I can't help but wonder where Tom is. - Tom'un nerede olduğunu merak etmekten başka yapabileceğim bir şey yok.

worry
wonder about
anxious about
fascinate
worry about
become anxious
get anxious
be concerned about
feel troubled
curious about
be curious about
be solicitous
be troubled
be anxious about
care
be anxious
a) to wonder b) to be curious about c) to be anxious about, to worry
be curious
1. to be curious (about). 2. to be anxious (about)
concerned
fever
bother
merak et
{f} wonder

I wondered if I could do such a thing. - Öyle bir şeyi yapabilip yapamayacağımı merak ettim.

I've always wondered what it'd be like to have siblings. - Ben her zaman kardeşlere sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu hep merak ettim.

Merak etme
Don't worry!

Don't worry. This won't happen again. - Merak etme. Bu bir daha olmayacak.

Don't worry. They will be supervised. - Sen merak etme. Başlarında nezaretçi bulunacak.

merak et
{f} wondering

Tom can't help wondering whether he would have been better off if he had gone to college. - Tom üniversiteye gitseydi daha varlıklı olup olmayacağını merak etmekten kendini alamıyor.

I know you're probably wondering why I'm here. - Neden burada olduğumu muhtemelen merak ettiğini biliyorum.

merak et
wonder about

That's something people wonder about. - Bu, insanların hakkında merak ettiği bir şey.

merak etme
wondering

Tom can't help wondering whether he would have been better off if he had gone to college. - Tom üniversiteye gitseydi daha varlıklı olup olmayacağını merak etmekten kendini alamıyor.

I still can't help wondering why. - Sebebini merak etmemek hâlâ elimde değil.

merak etme
wonderment
merak etme
no fear
Türkçe - Türkçe
merak etmek