O aklen dengesiz ve muhtemelen bir katil.
- She's mentally unstable and probably a killer.
Tom'un akli dengesi bozuktur.
- Tom is mentally unstable.
Beni zeka olarak destekleyecek çok arkadaşım var.
- I have a lot of friends to support me mentally.
Atletler sadece fiziksel olarak değil fakat aynı zamanda zihinsel olarak da güçlü olmalılar.
- Athletes must be tough not only physically, but also mentally.
Zihinsel olarak yorgun olmalısın.
- You must be mentally exhausted.
Sanırım Tom zihinsel olarak hasta olabilir.
- I think Tom may be mentally ill.
Kadınlar sık sık zihinsel olarak erkeklerden daha güçlüdür.
- Women are often mentally stronger than men.
Göçmenler fiziksel ve ruhsal acıya dayandılar.
- The emigrants have endured physical and mental pain.
Ruhsal sinir bozuntum vardı.
- I had a mental breakdown.
Akıl hastası mısınız?
- Are you mentally ill?
Akıl hastanesine gönderildi.
- She was sent to a mental hospital.
Akıl hastası mısınız?
- Are you mentally ill?
Beni zeka olarak destekleyecek çok arkadaşım var.
- I have a lot of friends to support me mentally.
Onun aşırı sömürge zihniyeti var. O, İspanyol kültürü için deli oluyor.
- She has extreme colonial mentality. She is crazy for Spanish culture.
Onların hepsi kahrolası kaçık.
- They're all fucking mental.
Kadınlar sık sık zihinsel olarak erkeklerden daha güçlüdür.
- Women are often mentally stronger than men.
Bu kadının zihinsel sorunları var.
- This woman is mentally challenged.
He is the most mental freshman I've seen yet.
... is mentally disturbed, and we've got to make sure they don't get weapons. But we ...
... who is mentally disturbed and we have got to make sure they don't get weapons. ...