O, baş ağrısından acı çekiyor.
- He is suffering from a headache.
Korkunç derecede başım ağrıyor.
- I have a bad headache.
Haber başlıklarını gördün mü?
- Have you seen the headlines?
Tom genellikle sadece başlıkları okur.
- Tom usually only reads the headlines.
Bir fincan kahve kafamı aydınlattı.
- A cup of coffee cleared my head.
Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz.
- Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player.
He has no head for heights.