menfaatçi

listen to the pronunciation of menfaatçi
Türkçe - İngilizce
self-seeker
self-seeking çıkarcı
self-seeking
self-interested
menfaat
benefit

This is for your benefit. - Bu senin menfaatin için.

menfaat
{i} stake
menfaat
advantage
menfaat
{i} use
menfaat
{i} profit
menfaat
good

The individual does not exist for the good of the State. - Birey, devletin menfaati için mevcut değildir.

Tom should quit for the good of the agency. - Tom, acentenin menfaatı icabı işi bırakmalıdır.

menfaat
expediency
menfaat
behoof
menfaat
benefit; advantage; interest
menfaat
expedience
menfaat
the main chance
menfaat
benefit, advantage, interest yarar, fayda, çıkar
menfaat
(Hukuk) benefit, interest
menfaatçi