I will gladly help you.
- Ben size memnuniyetle yardımcı olurum.
Tom gladly accepted Mary's gift.
- Tom Mary'nin hediyesini memnuniyetle kabul etti.
Many Americans welcomed the plan.
- Birçok Amerikalı planı memnuniyetle karşıladı.
No one welcomed the proposal.
- Hiç kimse, öneriyi memnuniyetle karşılamadı.
Customer satisfaction is our number one priority.
- Müşteri memnuniyeti bizim bir numaralı önceliğimizdir.
Anne's mortification was as evident as Gilbert's satisfaction.
- Anne'in moral bozukluğu Gilbert'in memnuniyeti kadar belirgindi.
I had the pleasure of learning that you recently became the manager of the production division.
- Ben son zamanlarda üretim bölümü müdürü olduğunu öğrenmekten memnuniyet duydum.
A look of contentment appeared on his face.
- Onun yüzünde bir memnuniyet görüntüsü belirdi.
No matter what your main purpose is in reading, books should never fail to provide contentment and satisfaction.
- Okumaktan asıl maksadın ne olursa olsun, kitaplar sana her zaman memnuniyet ve tatminkârlık duygusu verecektir.
No matter what your main purpose is in reading, books should never fail to provide contentment and satisfaction.
- Okumaktan asıl maksadın ne olursa olsun, kitaplar sana her zaman memnuniyet ve tatminkârlık duygusu verecektir.
A look of contentment appeared on his face.
- Onun yüzünde bir memnuniyet görüntüsü belirdi.