melodiously

İngilizce - Türkçe

melodiously teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

(zarf) ahenkle

ahenkle

ahenkli bir şekilde

İlgili Terimler

melodious

uyumlu

melodious

kulağa hoş gelen

melodious

melodik

Ukrayna dili çok melodiktir. - The Ukrainian language is very melodious.

melodious

tatlı

melodious

ezgili

melodious

{s} melodiye ait

melodious

melodiouslyahenkle

melodious

şirin

melodious

melodiousnessahenklilik

melodious

tatlı sesle

melodious

(ses) tatlı

melodious

{s} ahenkli

Türkçe - Türkçe

melodiously teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

Melodi

ezgi

Melodi

şanson

melodi

Ezgi, makam

melodi

Ritm öğesinden yararlanarak, bir biçim için art arda çizilmiş notalar

melodi

Ezgi: "Biz bu melodileri ilk olarak Cemal Sahir operetlerinden duymuş, bellemiştik."- H. Taner

İngilizce - İngilizce

melodiously teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

{a} musically, harmoniously, finely

In a melodious manner

in a melodious way, tunefully, pleasingly

in a melodious manner; "she sang melodiously

İlgili Terimler

melodious

Having a pleasant melody or sound; tuneful

melodious

characterized by a sweet succession of sounds

melodious

{a} harmonious, musical, very sweet

melodious

{s} pleasing to the ear, melodic

melodious

Containing, or producing, melody; musical; agreeable to the ear by a sweet succession of sounds; as, a melodious voice

melodious

A melodious sound is pleasant to listen to. She spoke in a quietly melodious voice. = musical. something that sounds melodious sounds like music or has a pleasant tune

melodious

containing or constituting or characterized by pleasing melody; "the melodious song of a meadowlark

melodious

containing or constituting or characterized by pleasing melody; "the melodious song of a meadowlark"

melodious

having a musical sound; especially a pleasing tune

melodious

canorous

melodious

lyric

Türkçe - İngilizce

melodiously teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

İlgili Terimler

Melodi

(isim) Melody

I can't remember the melody of that song. - O şarkının melodisini hatırlayamıyorum.

I can't remember the melody of that song. - Şarkının melodisini hatırlayamıyorum.

melodi

tune

All Tom wanted was for Mary to play a couple of tunes on her ukulele. - Tom'un bütün istediği Mary'nin ukelede bir çift melodi çalmasıydı.

Tom played a few tunes on the piano. - Tom piyanoda birkaç melodi çaldı.

melodi

theme

melodi

descant

melodi

sound

I could hear the sound of Tom's voice coming from the next room. - Tom'un bitişik odadan gelen melodisinin sesini duyabiliyordum.

What is your favorite sound? - En sevdiğin melodi nedir?

melodi

melody ezgi

melodi

air

melodi

strain

melodi

chime

I only heard three chimes. - Ben sadece üç melodi duydum.

melodi

cantus

Heceleme

me·lo·di·ous·ly