Çocuğun planı, tıp öğrenimi yapmak ve bir doktor olarak Saint Croix'a dönmekti.
- The boy's plan was to study medicine and return to Saint Croix as a doctor.
Profesyonel çevirmenler çoğunlukla sadece tek bir alanda uzmanlaşırlar, örneğin hukuk ve tıp.
- Professional translators quite often specialize in just one field, for example law or medicine.
O, eczanede ilaç satıyor.
- She sells medicine in the pharmacy.
Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalıdır.
- These medicines should be taken three times a day.
O doktorluktan men edildi.
- He was banned from practising medicine.
Babam doktorluk uygulaması yapmaktadır.
- My father practices medicine.
Büyükanne, Çin ilaçlarının en iyi olduğuna inanıyor.
- Grandmother believes that Chinese medicines are the best.
Ecza dolabında büyük bir şişe aspirin var.
- There's a big bottle of aspirin in the medicine cabinet.
Bana ilaç gerek. Eczane nerede?
- I need medicine. Where is the pharmacy?
Bu ilaç, halen eczanelerde satılmamaktadır.
- This medicine is still not sold in pharmacies.
... But there's a lot of evidence that medicine can largely be ...
... some functional medicine. ...