meclisi

listen to the pronunciation of meclisi
Türkçe - İngilizce
Council
meclis
parliament

He was elected a member of parliament. - O bir meclis üyesi seçildi.

Mary has always been left-leaning, but since she's got a seat in parliament for the Left Party, she has become a media star with her radical critique of capitalism. - Mary her zaman sol eğilimli olmuştur, ama o Sol Parti için mecliste bir koltuğa sahip olduğundan beri, o, ​​radikal kapitalizm eleştirisi ile bir medya yıldızı oldu.

millet meclisi
national assembly
meclis
council

The councilor tabled a number of controversial motions. - Meclis üyesi bir miktar tartışmalı önerge sundu.

You should run for city council. - Belediye meclisine adaylığını koymalısın.

meclis
assembly

The assembly voted to protest against any nuclear armament. - Meclis herhangi bir nükleer silahlanmaya karşı protesto etmek için oy kullandı.

meclisi Mebusan
the Ottoman Parliament
yasama meclisi
chamber
meclis
Congress

Both houses of Congress approved Jefferson's proposal. - Kongre'nin her iki meclisi Jefferson'un teklifini onayladı.

meclis
the Turkish Grand National Assembly
meclis
assemblage
meclis
{i} house

Both houses of Congress approved Jefferson's proposal. - Kongre'nin her iki meclisi Jefferson'un teklifini onayladı.

The House voted three weeks later. - Meclis üç hafta sonra oy kullandı.

belediye meclisi
(Politika, Siyaset) city councils
belediye meclisi
council
belediye meclisi üyesi
city councilor
belediye meclisi üyesi
councilor
halk meclisi
(Politika, Siyaset) people's assembly
halk meclisi
(Latin) comitia curiata
idare meclisi
board of governors
ingiliz yasama meclisi
chamber
kilise meclisi
consistory
meclis
soviet
meclis
continental
meclis
social gathering
meclis
agora
meclis
chamber
meclis
(Kanun) conseil
millet meclisi
legislature
parti meclisi toplantısı
(Politika, Siyaset) caucus
sovyet rusya idare meclisi
soviet
meclis
convocation
meclis
junta
meclis
conclave
meclis
gathering
meclis
{i} board
avrupa devletlerinde millet meclisi
states of the European Parliament
bakanlar meclisi
council of ministers
belediye meclisi
(İdari Yönetim) City council, borough council, municipal council, district council, town council
dayanışma meclisi
Consultative assembly
ingiltere yasama meclisi
British legislators
temsilciler meclisi
House of Representatives
temsilciler meclisi, avam kamarası
House of Representatives, House of Commons
tükiye büyük millet meclisi
The Turkish Great Assembly
türkiye büyük millet meclisi
Turkish Grand National Assembly
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi
(Hukuk) Consultative Assembly of the Council of Europe
Büyük Millet Meclisi
the Grand National Assembly
Eyalet meclisi
Statehouse
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(Hukuk) (TBMM) Turkish Grand National Assembly
Türkiye Büyük Millet Meclisi
the Grand National Assembly of Turkey, the Turkish Chamber of Deputies
aile meclisi
family council
belediye meclisi
(Hukuk) municipal council
belediye meclisi
city council

I've been on the city council for five years. - Ben beş yıldır belediye meclisindeyim.

You should run for city council. - Belediye meclisine adaylığını koymalısın.

belediye meclisi
district council
belediye meclisi
town council, corporation
belediye meclisi
town council
belediye meclisi
borough council
belediye meclisi hukuk danışmanı
common sergeant
belediye meclisi üyeliği
aldermanship
belediye meclisi üyeliği
aldermanry
belediye meclisi üyeliği
seat in a city council
belediye meclisi üyesi
selectman
belediye meclisi üyesi
alderman

I've been an alderman for five years. - Ben beş yıldır belediye meclisi üyesiyim.

belediye meclisi üyesi
town councilor
belediye meclisi üyesi
jurat
belediye meclisi üyesi kadın
alderwoman
belediye meclisi üyesi makamı
aldermanic seat
belediye meclisi üyesinin seçildiği kendi bölgesi
aldermanry
belediye meclisi üyesiyle ilgili
aldermanic
büyük Millet Meclisi the Grand National Assembly
(of Turkey)
cadılar meclisi
coven
danışma meclisi
(Hukuk) consultative assembly
eyalet meclisi
general assembly
eyalet meclisi üyesi
Assembly man
idare meclisi
see
idare meclisi
board of directors
idare meclisi
(Hukuk) board
il genel meclisi
provincial assembly
işret meclisi
drinking party, carousal
kardinaller meclisi
conclave
kaza meclisi
(Politika, Siyaset) local council of the district
kilise meclisi
synod
kraliyet danışma meclisi
privy council
meclis
parliamentary

The parliamentary session was canceled. - Meclis oturumu iptal edildi.

meclis
meeting, gathering (for business or pleasure)
meclis
assembly, council, board; Turkish Grand National Assembly; social gathering
meclis
majlis
meclis
all those present (at a meeting or gathering)
meclis
divan
meclis
assembly; council; (administrative) board
meclis
diet

The Diet will meet on Tuesday. - Meclis salı günü toplanacak.

The Diet will open next Monday. - Meclis gelecek pazartesi günü açılacak.

meclis
(Hukuk) council, assembly, chamber
meclis
parliamentarian
meclis
synod
millet Meclisi
the Grand National Assembly (of Turkey)
millet meclisi
national congress
millet meclisi
the National Assembly
millet meclisi üyeliği
(Politika, Siyaset) legislatorship
millet meclisi üyesi
legislator
papazlar meclisi binası
chapter house
rahipler meclisi
synod
yasama meclisi
legislature
yasama meclisi house, chamber
(of a legislature); parliament
âyan meclisi
the Senate
ırlanda cumhuriyeti meclisi
Dail Eirrean
ırlanda cumhuriyeti meclisi
Dail
şehir meclisi
city council
Türkçe - Türkçe

meclisi teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

MECLİSÎ
(Osmanlı Dönemi) Meclisle alâkalı. Meclise ait
MECLİSİ AYAN
(Hukuk) Osmanlı İmparatorluğunda iki millet meclisinden üyeleri hükümetçe seçilmiş olanlar
MECLİSİ MEBUSAN
(Hukuk) Osmanlı uyruklulardan her elli bin erkek nüfus için bir kişi olarak seçilen milletvekillerinden oluşan yasama organı
MECLİSİ MÜESSESAN
(Hukuk) Kurucu meclis
MECLİSİ UMUMİ
(Hukuk) Osmanlı devletinde, Mebusan Meclisi ile Ayan meclisinden oluşan kurul
MECLİSİ VÜKELA
(Hukuk) Bakanlar kurulu
MECLİSİ ŞER'
(Hukuk) Yargıcın yargılama veya bir takrir dinlemek için yaptığı celse; mahkeme oturumu
meşveret meclisi
Osmanlı Devleti'nde önemli ve olağan üstü konuların istişare edildiği danışma meclîsi
GEMİ MECLİSİ
(Hukuk) Tehlike durumunda alınacak, önlemleri kararlaştırmak üzere kaptanın gemi zabitlerinden oluşturacağı meclis
MECLİS
(Osmanlı Dönemi) Görüşülecek bir mes'ele için bir araya gelmiş insan topluluğu
MECLİS
(Osmanlı Dönemi) Oturulacak, toplanılacak yer
MECLİS
(Osmanlı Dönemi) Devlet işlerini görüşmek üzere Millet Vekillerinin toplandıkları büyük bina
Meclis
divan
aile meclisi
Aile bireylerinin ortak görüşlerini belirleyen ve yerine getiren heyet
belediye meclisi
Belediye tüzel kişiliğine tanınan yetkileri kendinde toplayan organ
danışma meclisi
1982 Anayasasını hazırlayan ve Kurucu Meclisi oluşturan organlardan biri
ihtiyar meclisi
İhtiyar heyeti
köy ihtiyar meclisi
Köy ihtiyar heyeti
meclis
Bir konuyu konuşmak veya görüşmek için yapılan toplantı ve bu toplantının yapıldığı yer, şura
meclis
Dostlar toplantısı: "Meclisi aranan, hoş sohbet, coşkulu, şair ruhlu bir insandı."- H. Taner
meclis
Türkiye Büyük Millet Meclisinin kısaltılmışı
meclis
Bir konuyu konuşmak veya görüşmek için bir araya gelmiş kimseler topluluğu
meclis
Dostlar toplantısı
meclis
Bir konuyu konuşmak veya görüşmek için bir araya gelmiş kimseler topluluğu: "Yemekten sonra meclis gruplara ayrılmıştı."- P. Safa
millet meclisi
Milletvekillerinin oluşturduğu kurul
millet meclisi
Bu kurulun toplandığı yapı
rakı meclisi
Rakı veya başka içki içilip yemekler, mezeler yiyerek vakit geçirilen, çalınıp söylenerek eğlenilen toplantı
yasama meclisi
Yasama organı, parlamento
meclisi