meb

listen to the pronunciation of meb
Türkçe - İngilizce
(Abbr.) Ministry of National Education
mone

The money that Chris has not paid back adds up to a large sum. - Chris'in geri ödemediği para büyük bir meblağ tutuyor.

He tried to borrow a large sum of money from them in vain. - O boşuna onlardan büyük bir meblağ para ödünç almaya çalıştı.

İngilizce - İngilizce
muscle-eye-brain disease
MEB disease
muscle-eye-brain disease
Türkçe - Türkçe
(Kıs.) Milli Eğitim Bakanlığı
MEB'AS
(Osmanlı Dönemi) (C.: Mebâis) Yollanma, gönderilme
MEB'AT
(Osmanlı Dönemi) Yaban sığırının yatağı
MEB'AT
(Osmanlı Dönemi) Mekân, menzil
MEB'AT
(Osmanlı Dönemi) Davar ve deve yatağı
MEB'UC
(Osmanlı Dönemi) Karnı delinmi
MEB'US
(Osmanlı Dönemi) Öldükten sonra diriltilen
MEB'US
(Osmanlı Dönemi) Halk arasından seçilerek Millet Meclisine âzâ edilen
MEB'US
(Osmanlı Dönemi) Gönderilen. Ba's edilen
MEB'US
(Osmanlı Dönemi) Allah tarafından gönderilmiş olan
MEB'USÂN
(Osmanlı Dönemi) f. Meb'uslar. Milletvekilleri
MEB'USİYET
(Osmanlı Dönemi) Mebusluk. Milletvekilliği vazifesi
İngilizce - Türkçe
(Askeri) Deniz sefer tugayı (Marine expeditionary brigade)