means every person carried on a vessel other than the master or crew

İngilizce - Türkçe

means every person carried on a vessel other than the master or crew teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

passenger

{i} yolcu

Rosa Parks, beyaz bir yolcuya koltuğunu bırakmayı reddetti. - Rosa Parks refused to give up her seat for a white passenger.

Ben uyandığımda, diğer tüm yolcular inmişti. - When I woke up, all other passengers had gotten off.

passenger

doğması beklenen çocuk

passenger

korunan

passenger

iyileşmesi umutsuz hasta

passenger

seyyah gezmen

passenger

turist/yolcu

passenger

{i} beleşçi

passenger

{i} gezgin

passenger

seyyah

passenger

[n] yolcu

passenger

{i} işten kaytaran kimse

İngilizce - İngilizce

means every person carried on a vessel other than the master or crew teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

passenger

Heceleme

means eve·ry per·son car·ried on a ves·sel oth·er than the mas·ter or crew

Türkçe nasıl söylenir

minz evri pırsın kärid ôn ı vesıl ʌdhır dhın dhi mästır ır kru

Telaffuz

/ˈmēnz ˈevrē ˈpərsən ˈkarēd ˈôn ə ˈvesəl ˈəᴛʜər ᴛʜən ᴛʜē ˈmastər ər ˈkro͞o/ /ˈmiːnz ˈɛvriː ˈpɜrsən ˈkæriːd ˈɔːn ə ˈvɛsəl ˈʌðɜr ðən ðiː ˈmæstɜr ɜr ˈkruː/