Jack bu sefer kesin başaracak.
- Jack is bound to succeed this time.
Bu sefer Bob muhtemelen kazanacak.
- This time Bob is likely to win.
Bu kez farklı olacak.
- This time's going to be different.
Bu kez Tom'a yardım edip edemeyeceğimizi bilmiyorum.
- I don't know if we can help Tom this time.
Bu defa gitmesine izin vereceğim.
- I'll let it go this time.
Bu defa hatalı olan benim gibi görünüyor.
- This time, it looks like it is me who is wrong.
O zamana kadar çoktan ayrılmış olacağım.
- By that time I'll have already left.
Ben o zaman odamı temizliyordum.
- I was cleaning my room for that time.
this time last year.
... over a long period of time; a lot the result of decisions made in Washington for to--to ...
... the time do ...