meşale

listen to the pronunciation of meşale
Türkçe - İngilizce
{i} torch

He had lit the torch before he entered the cave. - Mağara girmeden önce meşale yaktı.

Tom was carrying a torch. - Tom bir meşale taşıyordu.

link
torch, flambeau
flambeau
cresset
firebrand
meşale tutan kimse
torchbearer
meşale çekmek
to lead, be the leader for
meşale ışığı
torchlight
Türkçe - Türkçe
Ucunda, alev çıkararak yanıcı bir madde bulunan, aydınlatmaya yarayan değnek: "Jandarmalar petrolle külü karıştırarak meşale yapıyorlardı."- M. Ş. Esendal
Ucunda, alev çıkararak yanıcı bir madde bulunan, aydınlatmaya yarayan değnek
Karagöz perdesinin arkasına yakılan ışık
yanarca
lenger
şamala
meşale