Tom iki dilli büyümek için şanslıydı.
- Tom was lucky to grow up bilingual.
Büyümek istiyorsan, çok süt içmek zorundasın.
- If you want to grow up, you have to drink a lot of milk.
Büyüyünce, bir İngilizce öğretmeni olmak istiyorum.
- When I grow up, I want to be an English teacher.
Büyüyünceye kadar sigara içmemelisin.
- You must not smoke till you grow up.