Malzemeleri Malezya'dan alırız.
- We get the materials from Malaysia.
Bütün malzemeleri toparladık.
- We got all the materials together.
İnşaat malzemeleri şimdi pahalıdır.
- Building materials are expensive now.
Yeni malzemelerin geliştirilmesi ile uğraşmaktadır.
- He is engaged in developing new materials.
Gemi Endonezya'dan ham madde taşıyor.
- The ship transports raw materials from Indonesia.
Japonya yurt dışından çeşitli ham maddeleri ithal eder.
- Japan imports various raw materials from abroad.
Malzemeleri Malezya'dan alırız.
- We get the materials from Malaysia.
Bu malzeme bir elbise için uygun değildir.
- This material is not suitable for a dress.
Ben maddi kazançla ilgilenmiyorum.
- I am not interested in material gain.
Onlar ona hem maddi hem de manevi destek verdiler.
- They gave him both material and spiritual support.
Sizce ben çok materyalist miyim?
- Do you think I'm too materialistic?
Bu, telif hakkı ile korunan bir materyalin çevirisiydi, bu yüzden telif hakkı sahiplerinin türetilmiş çalışmaları kontrol etme hakkı olduğu için onu iptal ettim.
- This was a translation of copyrighted material, so I deleted it since copyright owners have the right to control derivative works.
Bu kumaşı yeni bir elbise için almak istiyorum. Maliyeti nedir?
- I want to buy this material for a new dress. How much does it cost?
Kaba kumaş çocuğun nazik cildini incitti.
- The rough material hurt the child's tender skin.
Malzeme koşulları son derece önemlidir.
- Material conditions are extremely important.
Japonya yurtdışından birçok önemli ham madde ithal eder.
- Japan imports various raw materials from abroad.
İlk temastan sonra, insanlığın maddesel ve ruhsal gelişimi ilerledi.
- After First Contact, the material and spiritual development of humanity flourished.
Antik dönem Gnostikleri maddesel dünyanın içkin olarak kötücül olduğuna inanıyorlardı.
- The ancient Gnostics believed that this material world was innately malevolent.
Maddeci olduğumu sanmıyorum.
- I don't think I'm materialistic.
Çok fazla maddecilikle büyüdün ve şimdi komşularını kıskanıyorsun.
- You grew up with too much materialism, and now you envy your neighbours.
Bir kitap yazmak için henüz gerekli malzemeleri toplamadım.
- I have not yet collected sufficient materials to write a book.
Japonya, Çin'den hammadde ithal eder ve Çin'e hazır ürün ihraç eder.
- Japan imports raw materials from China and exports finished products to it.
Asphalt, composed of oil and sand, is a widely used material for roads.
With fresh material, taxonomic conclusions are leavened by recognition that the material examined reflects the site it occupied; a herbarium packet gives one only a small fraction of the data desirable for sound conclusions. Herbarium material does not, indeed, allow one to extrapolate safely: what you see is what you get.
Joe Manchin is a great governor, and I also believe he is presidential material.
Don't let material concerns get in the way of living a good life.
We were a warm-up act at the time; we didn't have enough original material to headline.
... To build a proper house, you have to assemble the right materials ...
... Obama's goal of securing all loose or vulnerable nuclear materials all around the world within ...