material used to fill a cavity in a tooth; stuffing; act of making full

listen to the pronunciation of material used to fill a cavity in a tooth; stuffing; act of making full
İngilizce - Türkçe

material used to fill a cavity in a tooth; stuffing; act of making full teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

filling
{i} dolgu

Diş hekimi geçici dolgu yerleştirdi. - The dentist put in a temporary filling.

İki dolgu almak zorundayım. - I had to have two fillings.

filling
diş dolgusu
filling
(Havacılık) doluş
filling
doldurarak

Bu formları doldurarak bütün sabahı harcadım. - I spent the entire morning filling out these forms.

filling
tok tutmak
filling
su tutma
filling
doldurma

Canım bu anketi doldurmak istemiyor. Çok öge var. - I don't feel like filling out this questionnaire. There are too many items.

Bütün bu formları doldurmak can sıkıcı. - Filling out all these forms is a pain in the neck.

filling
dolma içi
filling
doldurulan herhangi bir şey
filling
filling station benzin istasyonu
filling
{i} dişçi. dolgu
filling
{i} dolma
filling
(sıfat) doyurucu
filling
(Tekstil) atkı Açıklama: Dokuma işleminde kullanılan yatay iplik sistemidir
filling
(Askeri) SÜZGEÇ MADDESİ: Gaz maskesi süzgeçlerinde emici ve nötrleştirici kimya maddesi
İngilizce - İngilizce
{i} filling
material used to fill a cavity in a tooth; stuffing; act of making full