Mary örme şişlerini çıkardı ve örmeye başladı.
- Mary pulled out her knitting needles and started to knit.
O kazağı örmeyi bitirdin mı?
- Have you finished knitting that sweater?
Tom'da örgü örmeyi sever.
- Tom likes knitting too.
Yemek yapmak, örgü örmek, bahçıvanlık, pul toplamak ve benzeri birçok hobileri vardır.
- She has many hobbies, cooking, knitting, gardening, collecting stamps, and so on.
Bayan Rachel Lynde mutfak penceresinde bir yorgan örerek oturuyordu.
- Mrs. Rachel Lynde was sitting at her kitchen window, knitting a quilt.
Onun için bir kazak örerek bir günden fazla harcadı.
- Many a day did she spend knitting a sweater for him.
Örgüsünü bir kenara koydu ve ayağa kalktı.
- She put her knitting aside and stood up.
O, örgüsüyle meşguldü.
- She was busy with her knitting.