O benim iş arkadaşımdır.
- He is my working mate.
Tom ve ben ruh arkadaşlarıyız.
- Tom and I are soul mates.
Büyük yem, dostum, sekizde sekiz veriyorum.
- Great bait, mate, I rate eight out of eight.
Yorgun görünüyorsun dostum. Bence senin yazmaya ara vermen gerekiyor.
- You look exhausted, mate. I think you need to take a break from writing.
Mary bir materyalisttir.
- Mary is a materialist.
Sizce ben çok materyalist miyim?
- Do you think I'm too materialistic?
Giyim eşyasının hangi malzemelerden yapıldığını merak ediyorum.
- I wonder what materials the garment is made of.
Bu çorabın eşi nerede?
- Where is the mate to this sock?
The pieces of the puzzle mate perfectly.