Gerçekten mi? Onun evlenecek son kişi olduğunu düşünüyordum.
- Really? I thought she'd be the last person to get married.
Tom'la evlenmeye karar verdi.
- She decided to get married to Tom.
Tom ve Mary evlenmek için karar verdi.
- Tom and Mary decided to get married.
Onun için boşanma tek dezavantajla iyi bir buluş: ilk önce evlenmek zorundasın.
- For him, divorce is a good invention, with one sole disadvantage: you have to get married first.