many; great deal; large extent; large amount

listen to the pronunciation of many; great deal; large extent; large amount
İngilizce - Türkçe

many; great deal; large extent; large amount teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

much
çok

Çok fazla yersen şişmanlarsın. - If you eat too much you will become fat.

John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç. - John is not as old as Bill; he is much younger.

much
{i} çok şey

Tom'un zebralarla ilgili çok şey bildiğine dair bir fikrim yoktu. - I had no idea that Tom knew so much about zebras.

Nasıl oluyor da Japon tarihi hakkında o kadar çok şey biliyorsun? - How come you know so much about Japanese history?

much
fazlaca
much
pek

Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak. - It will not make much difference whether you go today or tomorrow.

Bana pek mantıklı gelmiyor fakat Tom koleje gitmemeye karar verdi. - It doesn't make much sense to me, but Tom has decided not to go to college.

much
belirli bir miktar
much
aşağı yukarı

Bu sandalyeyi onartmak aşağı yukarı ne tutar? - About how much would it cost to have this chair repaired?

Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır? - How much time, more or less, does it take to walk from here to the town hall?

much
ziyade
much
köp

Büyük bir köprü değildi. - It wasn't much of a bridge.

Ben köpekleri çok severim. - I like dogs very much.

much
hemen hemen

Bütün bilmen gereken hemen hemen bu. - That's pretty much all you need to know.

Hasta dünkü durumuyla hemen hemen aynı. - The patient is much the same as yesterday.

much
klymet vermek
much
{s} çok, epey, hayli, pek: I'm feeling much
much
çokça
much
önemli şey
much
make much of çok önem vermek
much
(sıfat) çok, fazla, hayli
much
fazla derecede
much
çok miktarda şey
much
büyük kısım
İngilizce - İngilizce
{i} much
many; great deal; large extent; large amount