Dizlerime masaj yapmak zorundayım.
- I have to massage my knees.
Tom parmaklarıyla şakaklarını masaj yapar.
- Tom massages his temples with his fingers.
Tom Mary'nin kendine bir masaj yapmasını istedi fakat o yapmak istemedi.
- Tom asked Mary to give him a massage, but she didn't want to.
Onun sırtına masaj yaptı.
- He massaged her back.
Onun sırtına masaj yaptı.
- She massaged his back.