Bazı delikanlılar tenis oynar diğerleri futbol.
- Some boys play tennis and others play soccer.
Bu, saatini bulan delikanlı.
- This is the boy who found your watch.
Küçük oğlan hayvanat bahçesinde.
- The little boy is at the zoo.
Oğlana gönderilen mektupta ilginç bir öykü vardı.
- There was an interesting story in the letter to the boy.
İki erkek çocuk yemeklerini kendi aralarında pişirdi.
- The two boys cooked their meal between them.
Odada kaç tane erkek çocuk var?
- How many boys are there in the room?
Vay be, bu cümle de amma tantana kopardı.
- Boy, that sentence sure caused a kerfuffle.
Oğullarım benim her şeyimdir.
- My boys are my everything.
Benim bütün oğullarım büyüdü.
- My boys are all grown up.
Bütün erkekler aşağıya baktı.
- All the boys looked down.
Küçük çocuk yolun aşağısında kayboldu.
- The little boy disappeared down the road.