making or emitting sound; hence, sonorous; as, sounding words

listen to the pronunciation of making or emitting sound; hence, sonorous; as, sounding words
İngilizce - Türkçe

making or emitting sound; hence, sonorous; as, sounding words teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

sounding
sondaj
sounding
çınlayan
sounding
{i} tınlama
sounding
{s} sesli
sounding
{s} yankılanan
sounding
{i} ötme
sounding
(Askeri) İSKANDİL: Suyun muhtelif noktalarda derinliğini ölçme
sounding
{s} tınlayan
sounding
{s} ses getirici
sounding
i., k.dili. iskandil etme, iskandil
sounding
{i} iskandil
sounding
derinliğini yoklama
sounding
heybetli/öten/ses veren
sounding
{s} tantanalı
sounding
sondalama
sounding
(sıfat) sesli, ses yapan, yankılanan, çınlayan, tınlayan, öten, tantanalı, ses getirici, şatafatlı
sounding
{s} ses yapan
sounding
x ölç/söyle/çık/çal/görün
sounding
sondajlama
İngilizce - İngilizce
sounding
making or emitting sound; hence, sonorous; as, sounding words