I bought myself this superfast popcorn machine as a Christmas present.
- Bir Noel hediyesi olarak kendime bu çok hızlı patlamış mısır makinesini aldım.
The washing machine is a wonderful invention.
- Çamaşır makinesi harika bir icattır.
I saw a soldier carrying a flamethrower.
- Alev makinesi taşıyan bir asker gördüm.
This machine is too heavy for me to carry.
- Bu makine benim taşıyamayacağım kadar çok ağır.
This machine is driven by a small motor.
- Bu makine küçük bir motor tarafından çalıştırılıyor.
This machine is driven by a small electric motor.
- Bu makine, küçük bir elektrik motoru ile çalıştırılır.
This machine doesn't have a safety device.
- Bu makinede bir güvenlik aygıtı yok.
I want my son to become a mechanical engineer.
- Oğlumun bir makine mühendisi olmasını istiyorum.
Tom is studying to be a mechanical engineer.
- Tom makine mühendisi olmak için öğrenim görüyor.
Press this button to start the machine.
- Makineyi çalıştırmak için bu butona basın.
The company asked the bank to loan them some money to buy new machinery.
- Şirket bankanın yeni makineler almak için onlara bir miktar para ödünç vermesini istedi.
The factory decided to do away with the old machinery.
- Fabrika eski makineleri kaldırmayı düşünüyor.
Tom is studying to be a mechanical engineer.
- Tom makine mühendisi olmak için öğrenim görüyor.
I want my son to become a mechanical engineer.
- Oğlumun bir makine mühendisi olmasını istiyorum.
These machines aren't working now.
- Bu makineler şimdi çalışmıyor.
Primitive calculating machines existed long before computers were developed.
- İlkel hesap makineleri, bilgisayarlar geliştirilmeden uzun zaman önce vardı.