Bir gün hayatın gözlerinin önünde hızla akıp gidecektir. Emin ol, izlemeye değer.
- One day your life will flash before your eyes. Make sure it's worth watching.
Ondan önce, gerçekten emin olsak iyi olur.
- Before that, we had better make sure of the fact.
Tom kilitli olduğundan emin olmak için kapısını iki kez kontrol etti.
- Tom double-checked his door to make sure it was locked.
Tom gazın kapalı olduğundan emin olmak için kontrol etti.
- Tom checked to make sure the gas was turned off.