O masumiyetini koruyor.
- She maintains her innocence.
Tom masumiyetini koruyor.
- Tom maintains his innocence.
Kadınlar kişisel ilişkileri sürdürmek için konuşmayı kullanırlar.
- Women use talking to maintain personal relationships.
Birinin ününü sürdürmek zordur.
- It is hard to maintain one's reputation.
O kravata bakım yapmak önemlidir.
- Maintaining that tie is important.
Tüm insanlar sağlıklı ve kültürlü yaşam minimum standartlarını koruma hakkına sahip olacaktır.
- All people shall have the right to maintain the minimum standards of wholesome and cultured living.
Bizim odakları korumamız gerekiyor.
- We need to maintain focus.
Bu yolu korumak için kimlerin sorumlu olduğunu bulmaya çalışıyordum.
- I've been trying to find out who is responsible for maintaining this road.
Uygun duruş iyi sağlığı korumak için gereklidir.
- Proper posture is necessary to maintain good health.
Sami'nin arka bahçesi titizlikle muhafaza edildi.
- Sami's backyard was meticulously maintained.
he wente oute of hys ermytaige for to maynteyne his nevew ayenste the myghty erle.