Bir arkadaşlığı sürdürmek için, karşılıklı sevgi olmalı.
- To maintain a friendship, there must be mutual affection.
Kadınlar kişisel ilişkileri sürdürmek için konuşmayı kullanırlar.
- Women use talking to maintain personal relationships.
O kravata bakım yapmak önemlidir.
- Maintaining that tie is important.
O, arabasını iyi korur.
- He maintains his car well.
Dan tüm dava boyunca masumiyetini korudu.
- Dan maintained his innocence all along the lawsuit.
Bu yolu korumak için kimlerin sorumlu olduğunu bulmaya çalışıyordum.
- I've been trying to find out who is responsible for maintaining this road.
Uygun duruş iyi sağlığı korumak için gereklidir.
- Proper posture is necessary to maintain good health.
Sami'nin arka bahçesi titizlikle muhafaza edildi.
- Sami's backyard was meticulously maintained.
he wente oute of hys ermytaige for to maynteyne his nevew ayenste the myghty erle.