mahkumlar

listen to the pronunciation of mahkumlar
Türkçe - İngilizce
prisoners

In the U.S., there are more prisoners than there is jail space for them. So the prisons are overcrowded. - Amerika'da hapishanede mahkumlar için ayrılan yer mahkumlara yeterli değildir.Bu yüzden hapishaneler çok kalabalıktır.

The prisoners were set free. - Mahkumlar serbest bırakıldı.

felonry
mahkum
convict

Tom has at least one conviction for drunken driving. - Tom'un sarhoşken araba sürmekten en az bir mahkumiyeti var.

We now have all the evidence we need to convict Tom Jackson. - Şu anda Tom Jackson'u mahkûm etmek için ihtiyacımız olan tüm kanıta sahibiz.

mahkum
confined to

Tom was confined to a bed for three months. - Tom üç ay boyunca bir yatağa mahkûm edildi.

He is confined to bed now. - O, şimdi yatağa mahkûm.

mahkum
(Kanun) bane
mahkum
(Kanun) convicted

Tom has been convicted of drunken driving twice in the last four years. - Tom son dört yılda iki kez alkollü araba sürmekten mahkûm edildi.

The murderer was convicted and sentenced to life in prison. - Katilin suçu kanıtlandı ve ömür boyu hapse mahkum edildi.

mahkum
inmate

Many inmates on death row say they don't want to die. - Ölüm hücresindeki birçok mahkum ölmek istemediğini söylüyor.

Society is an insane asylum run by the inmates. - Toplum, mahkumlar tarafından işletilen bir akıl hastanesidir.

mahkum
prisoner

The prisoner was behind bars for two months. - Mahkûm iki aydır parmaklıklar arkasındaydı.

Five prisoners were recaptured, but three others are still at large. - Beş mahkûm yeniden tutuklandı, ancak diğer üçü hâlâ serbest.

mahkum
captive
mahkûm
con

We now have all the evidence we need to convict Tom Jackson. - Şu anda Tom Jackson'u mahkûm etmek için ihtiyacımız olan tüm kanıta sahibiz.

Tom found the evidence we needed to convict Mary's killer. - Tom, Mary'nin katilini mahkum etmemiz için ihtiyacımız olan delili buldu.

mahkum
lag
mahkum
imprisoned
mahkum
prisoning
mahkum
con

We now have all the evidence we need to convict Tom Jackson. - Şu anda Tom Jackson'u mahkûm etmek için ihtiyacımız olan tüm kanıta sahibiz.

Tom was confined to a bed for three months. - Tom üç ay boyunca bir yatağa mahkûm edildi.

mahkum
damned
mahkum
internee
mahkûm
law sentenced, condemned
mahkûm
sentenced, condemned, in chains; obliged to, forced to; convict
mahkûm
doomed to, destined to (an unhappy fate)
mahkûm
obliged to, forced to
mahkûm
person under sentence, convict
prangalı mahkumlar dizisi
chain gang
mahkumlar