madem ki teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- inasmuch as
- in as much as
- for as much as
- insomuch as
- as long as
- in that
- whereas
- now that
Now that Tom and Mary have broken up, it's probably OK to ask her out on a date.
- Madem ki Tom ve Mary ayrıldılar, ona çıkma teklif etmek için sorun yok.
Now that you have made your decision, you must act.
- Madem ki bir karar verdin, uygulamalısın.
- forasmuch as
- since
Since you made a mistake in your project, you have to start over from scratch.
- Madem ki projende bir hata yaptın, sıfırdan başlamak zorundasın.
Since you have money, why not get the BMW instead of the Kia?
- Madem ki paran var, neden Kia'nın yerine BMW almıyorsun?
- forasmuchas
- inasmuchas
- mademki
- now that
Now that you mention it, I don't remember seeing Tom in class today.
- Mademki sen ondan bahsediyorsun, Tom'u bugün sınıfta gördüğümü hatırlamıyorum.
Now that my brother is a university student, he has to do a lot of reading.
- Mademki erkek kardeşim bir üniversite öğrencisi, o çok okumak zorunda.
- mademki
- as
- mademki
- since
Since he says so, it must be true.
- Mademki öyle söylüyor, o doğru olmalı.
Since you have a smartphone now, you can chat with me on Facebook any time.
- Mademki artık bir akıllı telefonun var, istediğin zaman benimle facebook'ta sohbet edebilirsin.
- mademki
- in that
- mademki
- inasmuch as
- mademki
- whereby
- mademki
- well then
- mademki
- whereas
- mademki
- seeing that
Seeing that she is tired, we had better stop for a while.
- Mademki o yorgun, bir süre dursak iyi olur.
- mademki
- now
Now that my brother is a university student, he has to do a lot of reading.
- Mademki erkek kardeşim bir üniversite öğrencisi, o çok okumak zorunda.
Now that you mention it, I don't remember seeing Tom in class today.
- Mademki sen ondan bahsediyorsun, Tom'u bugün sınıfta gördüğümü hatırlamıyorum.
- mademki
- insomuch as
- mademki
- at that
- mademki
- seeing
Now that you mention it, I don't remember seeing Tom in class today.
- Mademki sen ondan bahsediyorsun, Tom'u bugün sınıfta gördüğümü hatırlamıyorum.
Seeing that she is tired, we had better stop for a while.
- Mademki o yorgun, bir süre dursak iyi olur.
