Bu makineler şimdi çalışmıyor.
- These machines aren't working now.
Pek çok insan para çekmek için nakit para çekme makineleri kullanıyor.
- Many people use cash machines to withdraw money.
Bir Noel hediyesi olarak kendime bu çok hızlı patlamış mısır makinesini aldım.
- I bought myself this superfast popcorn machine as a Christmas present.
Bir zaman makinen olduğunu hayal et.
- Imagine that you have a time machine.
O, makineyle ilgili bir açıklama yaptı.
- He gave an explanation of the machine.
İlkel hesap makineleri, bilgisayarlar geliştirilmeden uzun zaman önce vardı.
- Primitive calculating machines existed long before computers were developed.
Bilgisayarlar karmaşık makinelerdir.
- Computers are complicated machines.
Game developers assume they're pushing the limits of the machine.
The government has become a money-making machine.
I called you earlier, but all I got was the machine.
... Well, these machines that I built in my garage earned the attention of a physicist. And ...
... machines that take lots of time. ...