Tom mumbled something under his breath.
- Tom nefesinin altında bir şeyler mırıldandı.
I heard him mumble to himself.
- Onun kendi kendine mırıldandığını duydum.
Tom was mumbling something to himself.
- Tom kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu.
Tom started mumbling.
- Tom mırıldanmaya başladı.
He brought his lips close to her ear and murmured: I love you.
- O, dudaklarını onun kulağına yaklaştırdı ve mırıldandı: Seni seviyorum.
I love you, she murmured and closed her eyes.
- Seni seviyorum, diye mırıldandı ve gözlerini kapattı.
Tom is muttering something.
- Tom bir şey mırıldanıyor.
Jose muttered the answer to the question asked by the teacher.
- Jose öğretmen tarafından sorulan soruya cevabı mırıldandı.