müsait

listen to the pronunciation of müsait
Türkçe - İngilizce
available

I'm not available right now. - Şu anda müsait değilim.

The doctor is not available now. - Doktor şimdi müsait değil.

convenient
favorable
permitting

Weather permitting, we will enjoy the beautiful scenery. - Hava müsait olursa, biz güzel manzaranın tadını çıkaracağız.

I'm going to mow the lawn tomorrow, weather permitting. - Hava müsait olursa, yarın çimleri biçeceğim.

convenient, favourable, available uygun, elverişli
susceptible
opportune
propitious
favorable, suitable; convenient
susceptive
prosperous
advisable
vacant
fair
müsait oluş
convenience
müsait misin
are you available?are you convenient?
müsait misin
are you available
müsait misin
are you free
müsait misiniz
are you available
müsait misiniz
are you free
müsait olmak
Be available, permitting, favorable, opportune, propitious, susceptible or susceptive
müsait bir zamanda
in due season
müsait değil
unavailable

The mayor is unavailable at the moment. - Belediye başkanı şu anda müsait değil.

müsait olma
availability
müsait olmak
permit
müsait olmak
available
müsait olmak
convenient
denize açılmaya müsait olmayan
unnavigable
ekleme yapmaya müsait
(Bilgisayar) appendable
etki altında kalmaya müsait kişi
(Askeri) person eligible to receive effects
Türkçe - Türkçe
Uygun, elverişli
Flört etmeye hazır olan, kolayca flört edebilen
müsait